07
Kas

Ne kadar özgünsen o kadar özgürsün

Merhabalar…
Her şey vaktini bekler derler artık vakit tamam. Sonunda bende ilk blog yazımı paylaşma heyecanı ve sevinciyle ekranınızdayım. Genel olarak baktığımda herkes ilk yazısında kendisinden bahsetmiş ama ben ilk yazımda kendi hayatımda ilke edindiğim ‘özgün olmak’ tan bahsedeceğim.
Beş parmağın beşi bir değildir bunu bilir ve söyleriz. Keza her insan görüntüsüyle, kişiliğiyle farklıdır deriz ancak buda sözden öteye geçemiyor. Şüphesiz hepimiz yaşadığımız çevre ve toplumun etkisinde kalır,modern dünyanın bize dayattıkları ile şekil alırız. Ancak bu bizi kağıt gibi bir nüsha olmuş insan topluluğu yapmamalı. Unutmamalıyız ki birbirinin aynı üretmeyen her toplum,her insan kaybeder.
Özgünlük kelime anlamında dediği gibi kendine özgü’dür. Farklılığı beraberinde getirir. Yaşadığımız çevreyle,toplumla,dünyayla etkileşim halinde olup en önemli kaynağımızın kendi yaratıcılığımız,aklımız olduğunu kavramaktır. Sıradanlaşmış fikirler, projeler özgün sunumunuzla tamamen yenilikçi bir hal alabilir. Özellikle son yıllarda kendi mesleğimle alakalı olarak gördüğüm birbirinin aynı ev,mobilya,stil ; özgün ve kişiselleştirilmiş tanımlarının üzerinde sıkça durmamız gerektiğini gösteriyor. İlk yazımla ne kadar önemli olduğunu vurgulamak istediğim özgün olmanın, kendin olmanın asıl özgürlük olduğunu unutmayalım. Aynı giyinen,aynı düşünen,aynı mobilyayı alan (ah o pembe çiçekliler yok mu) velhasılı tüm ‘aynı’ olanlardan ‘ayrı’ olalım…
Unutma ne kadar özgünsen o kadar özgürsün…
Sevgiyle,
İyi Okumalar…